92406 kayıt bulundu.
1. maddi veya manevi çok acı duymak, çok üzülmek
1. Burnunun direği sızlaya sızlaya evini özlemektedir.
1. Burnunun direği sızlaya sızlaya evini özlemektedir.
1. çok pis bir koku yayarak tedirgin etmek
1. Tezek kokusu burnumun direğini kırmış, ciğerime işlemişti.
1. Tezek kokusu burnumun direğini kırmış, ciğerime işlemişti.
1. öfkesi yok olmak
1. Vazgeçin, dedi Nuh, kızlara yazık... Niye yazık olsun? Burnunun yeli kırılır, cart curt edemez millete!
1. Vazgeçin, dedi Nuh, kızlara yazık... Niye yazık olsun? Burnunun yeli kırılır, cart curt edemez millete!
ön büro, alım satım bürosu, dağıtım bürosu, danışma bürosu, emlak bürosu, haber bürosu, tevzi bürosu
1. isim , isim , isim , isim , Çalışma odası, yazıhane
1. Mühendislik bürosu.
1. Mühendislik bürosu.
2. Danışma ve yazı işlerinin yürütüldüğü iş yeri
1. Amerikan usulü hususi bir dedektif bürosu açmış.
1. Amerikan usulü hususi bir dedektif bürosu açmış.
3. Bölüm, şube
1. Narkotik büro.
1. Narkotik büro.
4. Yazı masası
Lisan : Fransızca bureau
1. isim , isim , isim , isim , Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yöneticiler topluluğu
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Devlet kurumlarında kırtasiye işlerini öne sürerek işlemleri zorlaştırma, kırtasiyecilik
1. Tek çıkar yol, bürokrasiyi ıslah etmek ve kendimizi tabii bir gelişmeye terk etmek.
1. Tek çıkar yol, bürokrasiyi ıslah etmek ve kendimizi tabii bir gelişmeye terk etmek.
Lisan : Fransızca bureaucratie
1. isim , isim , isim , isim , Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yönetici
2. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Devletle ilgili işlerin yürütülmesinde, kırtasiye işlerini öne sürerek işlemleri zorlaştıran, kırtasiyeci, şekilci, formalist
Lisan : Fransızca bureaucrate
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kamu yönetimi ile ilgili
1. Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir yol aradık ve bulduk.
1. Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir yol aradık ve bulduk.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bürokrasiyle ilgili
Lisan : Fransızca bureaucratique
1. isim , isim , isim , isim , Bürokratlaşmak işi
1. Bürokratlaşma bir baskı olayından çok teknik bir olaydır onlara göre.
1. Bürokratlaşma bir baskı olayından çok teknik bir olaydır onlara göre.
1. isim , isim , isim , isim , Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para
1. Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor.
1. Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor.
2. Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri
Lisan : Fransızca bourse
1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan illerinden biri
Özel: Evet
Telaffuz : bu'rsa
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Taşlık, çalılık yer
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sancı, buruntu
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Soğukluk
Lisan : Arapça burūdet
Telaffuz : büru:det
buruk buruk
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Burulmuş olan
2. Tadı kekre olan (meyve)
1. Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?
1. Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?
3. isim , isim , isim , isim , Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
1. Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu.
1. Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu.